Giysi dolapları özgürlüğünü ilan etti ve artık yatak odalarından ayrıldı! Günümüzde, iş hayatı, ekonomik ve kültürel düzen (sürekli değişen trendler, giyimin itibar göstergesi haline gelmesi) ve buna benzeri nedenlerden dolayı giysi sayımız epeyce arttı. Çoğalan giysiler yatak odasında yer alan dolap ve şifonyerlere sığmaz oldu, durum böyle olunca yatak odalarına yerleştirdiğimiz dolaplarıda büyülttük, dolaplar büyüyünce oda boğucu gelmeye başladı ve nihayet, dolaplar için ayrı bir alan yapmamız gerektiğine kadar verdik. Evimizde fazladan bir oda varsa bu odayı, yoksa ama yatak odamızın büyüklüğü müsaitse, bu mekandan bölerek oluşturduğumuz bir alanı giyinme odasına çevirerek yatak odalarımızı da özgürleştirdik, daha az eşyalı ve ferah hale getirdik.

 Giyinme odasında hareket alanımızı kısıtlamayacak şekilde geniş dolaplara yer vermeliyiz, ama bu dolapları büyülltüğümüzde bize kalan alanları azalttığımız anlamına tabiki gelmez. Elbiselerimizin veya kıyafetlerimizin kırışmasını, sıkışık durmasını hiçbirimiz istemeyiz, odamızın dağınıklığını engellemek için biraz kutu sistemli dolaplarada (ufak ve kullanışlı dolaplar) yer vermekte fayda var. Kol saatleri, kemerler veya diğer takı elbiseleri odammızın dağınıklığına sebebiyet verebilir.

 Giyinme odasının olmazsa olmazı aynalar yer kaplamamalı, boydan olmalı ve bizi bize doğru yansıtmalıdır. Aynalarda kendimizi görmekten zevk alabiliriz peki oda doğru bir şekilde aydınlatma ile aydınlatılır ise sonuç sizcede çokdaha iyi olmazmı? 



Bizimle İletişime
Geçmeden Karar Vermeyin!
E-BÜLTEN ÜYELİĞİ

"2018" ÜRÜN KATALOĞU